Milli Mücadeleye Yararlı ve Zararlı Cemiyetler

Birinci dünya savaşı sonrası Osmanlı Devleti toprakları üzerinde hakimiyetini korumak konusunda oldukça zorlanmaktaydı. Bu durum Anadolu üzerinde gözü olan bazı istilacı devletlerin iştahını karartmaya başladı ve kısa sürede İtalya, Fransa, Yunanistan gibi devletlerin işgal girişimine başlamasına neden oldu.

Halkın içinden büyük bir çoğunluk bu tehlikeli ortamın farkındaydı ve kendi aralarında organize olarak çeşitli birlikler halinde siyasi, sosyal ve askeri olarak  bir direniş hareketini benimsediler. Ancak ülke içinden yabancı güçler tarafından beslenen bazı çıkarcı insanların bu işgal hareketlerine gizli ve açık, bilinçli- bilinçsiz destekleri de oldu. Bu yüzden cemiyetler iki kısımda incelenir. 
1. Milli müdafaaya faydalı cemiyetler.
2. Milli müdafaa zararlı cemiyetler.

Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde başlayan Anadolu direnişi ve sonrasında kurtuluş savaşı milli mücadeleye faydalı olan cemiyetlerin katkılarıyla zafere giden yolda atılan önemli bir adım olmuştur. Aynı zamanda zararlı cemiyetlerle mücadele ve halkın bu cemiyetlere ve faaliyetlerine karşı uyanık olması için yapılan ilmi ve milli çalışmalar da kurtuluş savaşının bir parçası olarak değerlendirilebilir.

MİLLİ MÜCADELEDE CEMİYETLER
Osmanlı Devletinin I. Dünya Savaşından sonra yenik devletler arasında kalmasıyla Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalanmasının ardından İtilaf Devletleri’nin stratejik noktaları ele geçirmeleri,İtilaf Devletleri’nin Osmanlı devletinin yönetimini ele geçirmeleri, Osmanlı ordularının ortadan kaldırılması, Anadolu içlerindeki Azınlıkların işgal güçlerinden aldıkları  kuvvetle kendi çıkarlarını devletin aleyhinde kullanmak için faaliyetlere başlamaları Anadolu'nun bir çok bölgesinde büyük bir kargaşaya yol açtı. Bu kargaşa ortamında hem zararlı hem de yararlı cemiyetler kuruldu. Devlet otoritesinin yokluğundan faydalanmaya çalışan Ermeniler ve Rumlar ülkemizin değişik yerlerinde cemiyetler kurup Osmanlı ordusunun da yokluğundan yararlanan azınlık cemiyetlerinin her yerde etkisi artınca Türk milleti işgallere karşı ilk tepki olarak yararlı cemiyetler kurmuş ve mücadeleyi başlatmıştır kurdular.

I) ZARARLI CEMİYETLER

Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra işgallerin başlamasıyla bundan yararlanan bazı unsurlar ayrılıkçı cemiyetler kurdular. Bunun yanında işgalcilerin desteği ile de milli çıkarlarımızla bağdaşmayan içimizdeki bir takım insanlar Türk milletinin gücüne inanmayan insanlar tarafından cemiyetler kuruldu.

* Azınlık Cemiyetleri

Yüzlerce yıldan beri Osmanlı vatandaşı olarak, huzur içinde yaşamış ve devletin her türlü imkanlarından yararlanmış azınlıklar (Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler), Osmanlı Devleti’nin içine düştüğü kötü durumu fırsat bilerek, topraklarımızı, işgal devletleriyle işbirliği yaparak paylaşmaya çalışmışlardır. Bunun için cemiyetler kurdular. Bunların en önemlileri Rum azınlık tarafından kurulan cemiyetlerdir.





Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski